Üzüntü iki ana başlık altında kategorileştirilebilir: İçten üzüntü ve dıştan gelen itki ile üzülmek. Dıştan gelen üzüntüyü ortadan kaldırmanın akla gelen ilk yolu defaatle dışarıdan gelen o itkiyi ortadan kaldırmaya yöneliktir. Defaatle yönelinilen ilk çözüm yolu budur. Ancak bu kısa görüşlü çözüm olabilir en iyi ihtimalle. Sorunu ortadan kaldır-üzüntü gider mantığı, yarayı temizleyip dikiş yapmak yerine direkt sargı ile kapatmaya benzer; Yaranın üzeri kapanır, ancak en ufak bir zorlama veya zedelemede yara direkt geri açılır ve mikrop kapıp kangren olmaya kadar yolu olur. Yaranın içini dezenfekte ile temizleyerek yarayı dikmek her ne kadar en sağlıklı yol olsa da biraz sancılı bir yoldur. Yaranın içiyle oynanması, etin iğneyle delinmesi ve daha pek çok şey insanın canını acıtma potansiyeli olan ve bundan ötürü gözünü korkutan durumlar olduğu için kişi bu sağlıklı tedavi yoluna başvurmayıp aksi yaranın üzerini sargıyla kapatma yolunu seçer. Dışarıdan gelen itkilerle üzüntüye kapılan in...
Kayıtlar
Mayıs, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
İnsanları, yaşamları, gizde saklananları, görülmeyenleri; farkına dâhi varılmayanları, yahut yüzeysel bir şekilde ele alındığında dümdüz ve alalade gibi görünen ama biraz detaya indiğinizde, biraz pür dikkat baktığınızda görünürde kupkuru olan "şey"lerin bir anda kendi evrenlerinin kapılarını açmasını sonuna değin açmasını ve sizi içeriye buyur etmesini çok seviyorum. Her ne kadar insana metafiziksel bir deneyim gibi hissettirse de aslında dünyayı ve çıplaklığını bütünüyle ele almak, bekaretinden öpmekten başka bir şey değil bu... Zihnimin yaşamlar ve hikayeler arkasında dolanmasını, Simurg kuşunun sırtında evreni boydan boya dolaşıp temaşa etmeyle bağdaştırıyorum... Sanki her bilinmeyen yaşam, farkında olunmayan hikaye benim için keşfedilmemiş, insan eli değmemiş topraklar gibi ilgi çekici geliyor; Ve ben, One Piece'deki gibi hazine arayışçısı olan maceracılar tebaasındanım. Sanki benim varoluşum bir yaşama sahip olmaktan çok, yaşamlar arası seyahat etmek, hikayeler ara...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Tarih boyunca bir çok düşünür, felsefe üzerine liyakatlı çabalarının sonucunda belirli bir felsefi birikime ve dâhi yetkinliğe ulaşmıştır. Bu ulaşımın sonucunda ulaştıkları farkındalıkları sistematik bir biçimde yazıya dökmüş ve bu husustaki çalışmalarını bu yolla elle tutulur bir hale getirmişlerdir. Onların seçtikleri kendini dışa vurma şekli bu olmuştur ve bunun karşılığını kimisi ünlenerek almıştır, kimisi ise ses getirememiş, yahut ölümünden bir müddet sonra anlaşılmıştır. Buraya kadar olan her şey belirli bir sistematik üzerinden ve gerektiği şekilde işlenmiştir. Hakedilmiş bir saygı, bir anlamaya çaba, üzerine kafa yorma ve gerekli görülen kısımları hayata uygulamaktır onlara vermekle yükümlü olunan borç. Ne kadar derin, ne kadar komplike ve ne kadar anlaşılması güç olduğu önemli olmaksızın onların payına düşen, yukarıda sıralanlardır. Nietzsche ve en meşhur eseri "Böyle Buyurdu Zerdüşt" buna örnek olarak gösterilebilir. Nietzsche, bütün ömrünü Zerdüşt'ü yaratmaya...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Dışarıdan gelecek negatif etkilerden korunmak ve bilinç açıklığını korumak için şu anlaşılmalıdır: yalnızca negatif duygular yaratacak durumlardan değil, aynı zamanda pozitif duyguları zuhur ettirebilecek, sizi keyifli mutlu ve sevinçli kılabilecek durumlardan da korunmayı başarmalıdır kişi. Negatif duygulara karşı öyle veya böyle bir savunma mekanizmasını her halükarda oluşturur kişi; ancak pozitif duygular, bizim hiçbir şekilde savunma mekanizması oluştur(a)madığımız, en saldırıya ve sömürüye açık ve en zayıf olduğumuz alandır. Eğer mutluluklara karşı da -bilhassa, nefretten doğmayan- bir savunma mekanizması oluşturamazsak, her zaman saldırıya ve sömürüye açık bir durumda oluruz. Ve unutulmamalıdır; her duygu, bize gelirken zıddını içeriğinde saklayıp öyle gelir. Sevgi nefret, mutluluk üzüntü olasılıklarını koynunda saklar her zaman. 12.11.2022
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Mihmandar, mihmandarlık potansiyeli olan öğrenciye gerekli verileri aktardıktan sonra öğrencinin kendiyle sohbet edebileceği kadar alan bırakmak mecburiyetindedir. Aksi takdirde potansiyel bir mihmandar olan öğrenci, elit bir askere dönüşebilir. Bir asker yetiştirmenin en kesin yolu, askerin ihtiyacı olan her şeyi mihmandardan almasıyla olur: Öğrenci, mutlak surette oluşan ve dışarıdan bir itkiyle oluşturulan her sorunun cevabını mihmandardan aldığı zaman bilinçdışı bir sadakat ve itaat oluşur. Ortaya konulmuş her kuralı en müthiş şekilde muhafaza ederek eyleme dökebilir; ama yeni kurallar oluşturamaz. Bunu mihmandara bırakır. Mutlak surette mihmandar adayı olmak da zaruri değildir ve her durumda en iyi seçenek sayılmayabilir. Mühim olan, hiyerarşide en üst noktada olmak değildir; kendi potansiyelini en iyi şekilde ortaya çıkarmak olmalıdır gaye. Mükemmel bir asker, iyi bir mihmandardan mutlak surette daha önde olanıdır. Ve tarih, pek çok kez hükümdarı değil, savaşçıyı nakşetmiştir pas...